
daha ilkokula gidiyoruz..erkek olmaktan vazgeçip muavine aşık olduğum zamanlar..ben aşkımdan ölüyorum ama..böyle futbolu boşvermeler ,simoviçi takmamalar ,kırmızı ayakkabıları giymeler falan..ibrahim dedi hadi zoi maça ..zoide tık yok bütün gün akşam olsun bizim muavin babamla gelsin arabayı yıkasın ben yardım ediyim falan modunda takılıyorum ..
bütün topu ,kariyeri ,arkadaşları bıraktım mahalledeki tek kız sibelle takılıyorum..biz böyle bütün gün gezip hayaller kuruyoruz falan..bu da aşık olmak istiyor;soruyor bana nasıl bişi falan diye..anlatıyorum işte böyle hani caprisun meyvesuyunu içip patlatırsın ya hani ayağınla heh işte öyle diyorum ona..eti pufların bisküvisini ve pufunu yiyip heyecanla şekerlemelerine dalarsın ya aynı öyle bişi ..
bigün koşarak dayandı kapıma sibel..
-zoi aşık oldum ben!!! dedi..
-aaa kimee yoksa o karpuzcu çocuğa mı?
-hayır hayır bak buna!!!
çıkardı cebinden bi beşyüzlük..üstünde sevgili olmak için arayın yazmış biri..
-ama !!diyebildim sadece
-ama kızım baksana 500lira bu ..kesin zengin kesinnn diyip koşarak uzaklaştı...
..
böyle bülent ersoyun şaşırmış hali gibi kaldım öylece.. banu alkan gibi kürkler giyebilecek,serpil çakmaklı gibi havuzlu evi bile olacaktı..kendi arabasına binip sigara bile içebilecekti bissürü kırmızı rujları olacak oje sürmek için babadan izin almaya bile gerek kalmayacaktı..
..
sonra büyüdük biz..10 sene geçti aradan ..buluştuk biz yine..
polis olmuş çalışıyor istanbulda..
eminönünde rakı sofrasında açıldı yine muhabbet..
-ne hedefliyorsun gelecek için dedim ..demez olaydım
-kızım hergün mafya durduruyoruz ..arabaları görsen..en büyük hedefim mafyayla evlenip evimin kadını olmak dedi..
canım arkadaşım yaa hiç değişmemiş...