Çocukken en sevdiğim şey babannemlerin arka camından yokuşa bakmaktı..
Gelip geçen insanlara,oynayan çocuklara,yokuşu çıkan bisikletli gençlere..
Her akşam kesintisiz olarak arka sitemizde oturan baba -oğul gelirdi yokuştan yukarı..
Adamın turuncuya çalan saçları ,yuvarlak gözlükleri vardı..
Oğlan 5 yaşlarında ,mavi bisikleti olan ,sarışın,sevimli bir çocuktu..
Yokuşu çıkamadığı yerde babası arkadan ittirir,bazen de sohbet edip gülerek gelirlerdi..
Her akşamüstü aynı ritüeli seyrederdim ..
Her akşamüstü..
Onlar gittikleri piknikte baba oğul bir akşamüstü yanarak ölmeden önce; her akşamüstü..
Ne zaman gözlerimi kapayıp çocukluğumu ve o yokuşu düşünsem hala gülerek geliyorlar..
Son kez çıktıkları o yokuşta hapsolmuşlar gibi..