tam 5 yaşındaydım..
küçük basma donumu giymiş anlamsızca bahçede civcivlere bakıyor,dayımın gelip bir göbek atmam karşılığı bir salkım üzüm koparmasını bekliyordum..
annem giyinmiş ,düğün fotoğraflarındaki gibi mavi farını kaşlarına kadar sürmüş ,yanakları yine ruj pembesi olmuştu..kadınları anlayamıyordum..teyzem,annem ,fatma abla sürekli mavi far sürüp yanaklarına rujlarından sürüyorlardı..
annem yavaşça yanıma yaklaşıp ramadan agaya gidip aydede püsküütü almak isteyip istemediğimi sordu..
hiç istemez miydim..elini tutup ramadan agaya kadar götürüp parayı verdi..bekliyorum burdaben hadi dedi..
içeri girdim..
ne zaman o dükkana girsem tezgah üstünde kiloyla satılan bisküvilerle kenarda duran tütün kolonya doldurucusundan süzülen kokuların karışımı gelirdi burnuma..
ramadan aga severdi beni..yabaniliğim bir ona sökmezdi..
boyum tezgaha ermediğinden sadece parayı uzattım ona..bilirdi ne istediğimi..üstü şekerli eti aydede bisküvisi..
elim dolu şekilde dükkandan çıktığımda annemin minübüse bindiğini gördüm..
işte o an hayat durdu..
bisküvileri yere atıp aaaannneeeeee diye ciyaklayıp minübüsün arkasından koştum viraja kadar ..iyice gözden kaybolurken kara lastik pabuçlarımın biri ayağımdan havalanıp yana düştü ve tabi ben de dizlerimin üstüne..
mavi çiçekli basma pijamam yırtılmıştı..bir süre orada kaldıktan sonra uçan kara lastiğimi ve ağlayarak yere attığım aydede bisküvimi aldım..
ramadan aganın dükkanın önünde sessizce geçip ananemin evinin kapısını açtım..civcivlerin yüzüne bile bakmadan içeri geçtim ve usulca televizyonun karşısına geçtim..
annem gitmişti...
annem beni kandırıp gitmişti..
anneannem durumu bildiğinden hiç ses çıkarmadan yatmamı seyretti..
o zamanlar tek izlediğimiz trt 1 olduğundan televizyonda şarkıcıları seyrediyordu..
kim bu kadın anane dedim..
ayşe tunalı kızım dedi..
daha da çok ağladım ..
bir insan sırf annesinin ismini taşıyor diye kadına bakıp bakıp ağlar mı?
ağlar..
şimdi bu şarkıya her rastladığımda annemin kaşına kadar sürdüğü mavi farları,ramadan aganın bisküvi tütün kokan dükkanını,kara lastiğimin ayağımdan fırlamasını ve hayatta ilk kazığın annem tarafından atılmasını hatırlıyorum :))
-hayır bu bir küçük emrah filmi değil tabii ki:)annem beni terketmedi :)sadece fatura yatırmaya şehre indi :)yine de beklediğinden çok daha kötü bir gidişti..hala kendisine aydede büskivisinin bile annenin yerini tutamayacağını söylerim..-
10 yorum:
Hey Allahım yaaa, alemsin sen :))
Ayşe Tunalı hakkında ne yazmış olabilir heyecanı ile başladım okumaya ve tabii şok oldum Ayşe Tunalı'dan ayrılmıştı konu, yüzüm şekil değiştirmiş heyecan yerini küt-küt kalp atışlarına bırakmıştı,
"...annem beni kandırıp gitmişti.. "
kısmından sonra ise devam etmekte epey güçlük çektim.
Sonuna gelene kadar ne senaryolar yazdım kafamda oda ayrı konu tabii :)
Hep yazsana şu anılarını, zaten bir sözün de var hani bir yazı dizinin devamını getirecektin :)
okurken öyle bir dalmışım ki hikayeden bir hüzün çıkacağına.. bir yandan da diyorum ki "olur mu yahu zoitsa hala annesiyle birlikte, yazılarında sık sık geçiyor??"
neyse ki son açıklaman vardı :)
çok güzel anlatmışsın..
bir çocuğun gözünden annelerin mecbur kandırmacaları..
Öykü küçükken, haftasonları, ben tuvalete girdiğimden kesinlikle kapısından ayrılmazdı. Onu kandırıp işe gideceğimden korktuğu için :(
yaşımı hatırlamayacağım kadar küçüğüm anneannede kalıyorum başka bir şehirde, bakacak kimse olmadığından. hatta ilkokula başlayana dek ikametgahım orası.
annem tatillerde gelirdi tatil bu hemen biterdi malum, uyurken gideceğini bilir korkardım söz verirdi ! atletinin askısına sıkı sıkı yapışırdım ben uyurken gitmesin diye, sabah uyandığımda gitmiş olurdu.
şimdi ne annemin bir yere gidişine ne de bir başkasının gidişine üzülmeyecek kadar kendime yetiyorum. ama bi çocuğum olursada asla böyle bir anıyı zihninde bırakmayacağıma dair de yeminim var :))
aklıma geldi, ha bu arada aydedeler pek güzeldiler :)
çoook şekersin cnm ya valla hem güldüm hem düşündüm,zeevvkle okudum ...ayudede pikütlerini ben çok özlemişim ya nerden hatırllattın
Hiç büyüme! Hiç olmazsa bazen, hep çocuk kal... Güle güle okudum, o çocuk kalemin gani gani şen olsun :)
Ben çocukken de gözüm açtı. Misal bisküvi mi verildi? Annem alaskaya gidip gelse umursamazdım.Kaldı ki yerde çeşit çeşit camlı dolaplarda duran bisküvilerde pek lezizdi. Ya da yoklukta bize öyle geliyordu bilmiyorum. Ankara'nın göbeğinde bile 5 çeşitmi ne çikolata vardı. Büyüdüm bi'şe değişmedi. Hala en yakın dostum vitaminsiz kerimi 2 ıslak hamburgere satabilecek potansiyeldeyim.
Nan!
Bi' an dedim ''n'oluyo be!!!''
:)))
Basma don, aydede ''püskütü'' :) Tanıdık geldi hepsi bana...benim bir de ''Taç Kraker'im vardı, çaya banar yerdim.
Ah o güzel günler...
seviyorum..özledim..aklımdasın..kalbimdesin..dua et..ağlattın beni..zilli..
kızım sen delimisin annesinden ayrı büyümüş biri olarak başladım ağlamaya(ama annemden ayrıldım diye değil sabaht annemden anneme geri verildim diye ) sonu gelmedi okuyamadım kendime gelince baktım ki olay farklı tel açtım apzına sı... için ama duymadın galiba gebertirim kızım seni yapma böyle şakalar deli yaaaaa
bie yerden hikaye yazdın zannettim alem kızsın ya arkası yarın gibiydi tadı damağımda kalsam yeri sen böyle kısa hikayeler yazmalısın bence tatlı kız.
Yorum Gönder