17 Kasım 2014 Pazartesi

Kitap Fuarı Karşılaştırmaları


Bu sene evlilik yıldönümümüz de Tüyap Kitap Fuarınnın son gününe denk gelince bizimki için tek taşla iki kuş olmuş oldu .Benim için daha büyük bir hediye olamazdı hiçbirşey ..Sabahın 7 sinde uyanıp yola çıktık.Son gün yayınevleri kitapları geri taşımak istemez daha iyi indirim yapar diye düşündüğümüzden son güne bırakmıştık geziyi iyi de yaptık bence çünkü indirimler gayet iyiydi bana göre..Önceki günler gidip benim gezdiğim standları gezmiş arkadaşlar kıyaslarsa sevinirim.Babil.com standından çantamızı alıp instagram hesaplarındaki yarışmaya da katılmış olduk.




Fuarda beni en çok şaşırtan indirim Doğan Kitap.'tan oldu.Doğan kitaba ait Dex yayınları bazı kitapları 4 TL'ye indirmişti.
Martı yayınları 5'er TL
Epsilon 3 kitap 12 TL
Doğan Kitap 1 tanesi 5 diğeri 10 TL  ödemiş oldum
.





Fuara belirli bir listeyle gitmeyip daha çok kafa dinlemelik ,indirimli kitapları tercih ettim .Buna göre internet /fuar farkını inceleyelim ;

EPSİLON YAYINLARI ;

Gölgelerin Arasında Dişi Bir Kurt Var

M.Ö. 44... Roma'nın rakip güçleri cumhuriyeti şiddetli bir sona doğru sürüklemektedir. Bir kâhin genç Tiberius Nero'ya esmer güzeli kuzeni Livia Drusilla'yla evlenirse Roma'nın gelecekteki dört kralının babası olacağını vaat eder. Hırslanan Livia yaşamını bu kehaneti gerçekleştirmeye adar. Kader ağlarını örerken her türlü suç mübahtır. Roma İmparatorluğu'nun doğuşunda ahlaksızlığın, saplantının ve seksin öldürücü destanı yazılır.

Ölümsüz köle Iphicles tarafından anlatılan Dişi Kurt Roma İmparatorluğu'nda hırsları, içgüdüleri ve kurnazlıklarıyla öne çıkan kadınlara - Livia, Julia, Antonia ve Agrippina - yeniden hayat veriyor. Roma İmparatoriçesi serisinin bu ilk kitabında Luke Devenish, muazzam zamanlarda yaşamış kadınları muazzam bir kurguyla okurlarla buluşturuyor.

"Antik Roma'da en şeytani karakterlerin kadınlar olduğunu siz de keşfedeceksiniz."
Brisbane News

"Her bir bölüm sizi tehlikeli sulara doğru sürükleyecek."
Sun-Herald

iİNTERNET  17-18 TL ARASI //FUARDA 4 LİRAYA ALMIŞ OLDUM.





Çaylak avukat Jessica Ford, çalıştığı tanınmış hukuk şirketinin en büyük ortağı olan patronu John Davenport’tan gelen telefona yanıt verdiğinde, patronunun epeyce sarhoş olduğunu anlamakta gecikmez. Davenport, Jess’ten şahsi avukatlığını yaptığı First Lady Annette Cooper’la Washington D.C.’deki bir otelde buluşmasını istemektedir. Jess heyecanlanır: Bu önemli görevin patronunun güvenini kazandığı ve daha büyük işler üstlenme yolunda olduğu anlamına geldiğini düşünür. Ama ne yazık ki, büyük her zaman iyi demek değildir.
Jess gecenin geç bir vaktinde Annette Cooper’la buluşmuş, soluğu bir arabanın arka koltuğunda almış ve karanlıkta hızla yol almaya başlamış olması dışında pek fazla şey hatırlamamaktadır. Bildiği tek şey aracın yolda ilerlerken kaza yaptığı ve First Lady de dahil olmak üzere araçta bulunan üç kişinin öldüğüdür. Ağır yaralanan Jess, tüm dünyanın trajik bir kaza olarak gördüğü bu olaydan sağ çıkan tek kişidir.
Kazaya neden olan olaylar hakkında hiçbir şey hatırlamasa da Jess’i huzursuz eden bir soru vardır: Gerçekten de bu bir kaza mıdır? Olayla ilgilenen Gizli Servis ajanı Mark Ryan, Jess’in bir şeyler sakladığı fikrine kapılır. Şüpheleri artarken, Jess’in dünyası yerle bir olmaya başlar. Önce, hastanede acımasız bir saldırıya uğrar ve hayatını zor kurtarır. Sonra patronu şüpheli bir şekilde ölür. Hatta First Lady’nin son birkaç saati hakkında bilgiye sahip olan herkes ölmeye başlar. Ve derken Jess anlar: O geceyi hatırlarsa, o da ölecektir.

First Lady’nin ölümünün bir kaza olmadığından emin olan Jess’in sığınabileceği tek kişi, artık Mark Ryan’dır

İNTERNET  6-20 TL ARASI //FUARDA 4 LİRAYA ALMIŞ OLDUM


Tüm seçenekler kötüyken, insan doğru şeyi nasıl yapabilir?

Asya ile Avrupa arasında doğal bir köprü ve tarafsız bir şehir olan İstanbul, İkinci Dünya Savaşı sırasında mültecileri ve casusları bir mıknatıs gibi kendine çekmiş, askerlerden çok sırlara ve yalanlara ev sahipliği yapmıştır. Bir şekilde bu karanlık dünyaya çekilen Amerikalı işadamı Leon Bauer de Müttefik kuvvetler için birtakım ufak tefek işler üstlenmiş ve gizli teslimatlarda rol oynamıştır.

Savaşın ardından şehirdeki casus topluluğu bavullarını toplamaya başlar ve kaygı içerisindeki şehir savaş sonrası hayatın acı gerçeklerine hazırlanırken, Leon'a son bir rutin görev verilir. Ama bu görevin hiç beklenmedik bir terslikle sonuçlanması üzerine -karşılıklı açılan bir ateş, sokağın ortasında bırakılan bir ceset ve Leon'un elinde kalan bir savaş suçlusu- Leon entrikanın, değişen bağlılıkların ve ahlaki belirsizliğin hâkim olduğu karmaşık bir durumun içine sürüklenir.

Bu eski ve köklü Osmanlı şehrinin çarşıları, camileri ve yıpranmış konaklarının gölgesinde, Leon'un bir insanın hayatını kurtarmaya yönelik ikircikli çabası, gözü kara bir insan avına dönüşerek onun hayatını da tehdit etmeye başlar. Yapılabilecek tüm tercihler kötüyken, insan doğru şeyi nasıl yapabilir?

Dönemin atmosferi ve detaylarıyla yüklü olan İstanbul Son Perde, Soğuk Savaş'ın eşiğinde kendini karanlık işlerin içinde bulan bir adamın, gizli bir aşk ilişkisinin ve içinden geçen Boğaz'ın sakin yüzey suları kadar yanıltıcı olabilen bir şehrin etkileyici bir hikâyesi.
İNTERNET  17-20 TL ARASI //FUARDA 4 LİRAYA ALMIŞ OLDUM

MARTI YAYINLARI 

Büyüleyici... Eğlenceli! Los Angeles Times 

"Büyük Vuruş, okuyucuyu tepeden tırnağa etkisi altına alacak... Sır düğümü çözülene dek kitabı elinizden bırakamayacaksınız. "
-New York Times


Amerika Açık Tenis Turnuvası sarsıcı bir cinayete tanıklık etmiştir. 
Eski profesyonel tenisçilerden Valerie Simpson öldürülmüştür.
Ancak bu cinayetin ardında, birçok ismin büyük roller oynadığı,
karmakarışık ve esrarengiz bir senaryo gizlidir. Cinayet
basit ırkçı bir yaklaşımın ya da küçük bir hırsızlığın ürünü müdür? 
Yoksa işin içinde çok daha karmaşık bir takım ilişkiler mi mevcuttur?
Araştırmalar tüm hızıyla sürmektedir ve nihayetinde erişilen sonuç ise,
aslında hiç kimsenin kolayca tahmin edemeyeceği kadar çetrefilli ve ironiktir.

Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
İNTERNET  6 TL  //FUARDA 5 LİRAYA ALMIŞ OLDUM


Luke Dantry ergenlik çağındayken bir yolculuğa uğurladığı babasının beklenmedik ölümüyle sarsılmıştır ve bu olay kişiliğinde derin izler bırakarak, bir profesör olan babasının bindiği uçağı sabote eden teröristlerin psikolojik yapısını anlamayı hedef haline getirmesine neden olmuştur.

İNTERNET  14 TL  //FUARDA 5 LİRAYA ALMIŞ OLDUM

DEX YAYINLARI 


6. Departman: Ordu
13. Departman: İstihbarat
19. Departman: Hâlâ hayatta olmanızın sebebi Jamie Carpenter'ın hayatı artık eskisi gibi olmayacak. Babası öldü, annesi kayıp ve kendisi, Frankenstein adında devasa bir adam tarafından kaçırıldı.

Jamie'yi 19. Departman'a getirdiler. Burası yüz yıl önce, Abraham Van Helsing ile Drakula'nın hayatta kalmış diğer kurbanları tarafından, doğaüstü olayları incelemek üzere kurulmuş bir merkez. Jamie'nin, Frankenstein canavarı, güzeller güzeli bir vampir kız ve merkezin diğer ajanlarının yardımıyla annesini çok güçlü bir vampirden kurtarması gerek.

19. Departman, serinin bu ilk kitabıyla sizi, tarihin tozlu koridorlarında dolaştırıp, Avrupa'nın bir ucundan diğer ucuna, Viktoryen İngiltere'den 20'li yılların New York'una, Kuzey Rusya'nın buzullarından Transilvanya'nın dehşetengiz dağlık bölgelerine taşıyacak.

Çağdaş gerilim türünü klasik korku öğeleriyle bir araya getiren bu doludizgin maceranın yanında okuduğunuz diğer paranormal hikayeler romantik komedi gibi kalacak.
İNTERNET  18TL  //FUARDA 4 LİRAYA ALMIŞ OLDUM


İşte bunlar sakladığım sırlar. İşte bu asla ihanet etmediğim güven. Ama o artık yok, doksan sene önce öldü, bana güvenen o kişi, tüm bu sırları uğruna sakladığım kişi. Beni kurtara kişi… ve beni lanetleyen kişi.

Will Henry'nin günlüğü böyle başlıyor. Will, alışılmadık bir uzmanlığa sahip bir doktorun evlatlığı ve asistanı: yaratık avcılığı.
Will, doktorla birlikte geçirdiği kısa süre içerisinde doktordan gelen gece yarısı çağrılarına ve bu tehlikeli işe alışmıştır. Ancak bir gün birisi bir kız cesedi ve kızı yiyen bir yaratık haberiyle geldiğinde Will'in yaşamı alt üst olur. Doktor, yavru bir Anthropophagus bulmuştur - göğsünde bulunan ağzıyla beslenen, kafası olmayan bir yaratık.
Üstelik bu, sayıları gittikçe artan türün habercisidir.
Şimdi Will ve doktor, çok geç olmadan dünyayı bu hızlı üreyen yaratıktan kurtarmak durumundadır.

Yepyeni, gotik bir seri! H.P. Lovecraft'ın ruhuyla çağdaş yazarların sürükleyici anlatım becerilerini bir araya getiren Rick Yancey, tüyler ürpertici bir hikâye anlatıyor.

İNTERNET  15TL  //FUARDA 4 LİRAYA ALMIŞ OLDUM

DOĞAN KİTAP 


Adı Yannick Bérubé, 23 yaşında ve Ormes Sokağı'nda 5150 numaralı evde tutsak. İşte bu yüzden başından geçenleri yazmaya karar verdi. Hikâyesi beklenmedik bir bisiklet kazasıyla başlasa da devamı tam anlamıyla dehşet dolu. Çünkü onu zorla alıkoyan aile hiç de normal değil. Adaleti satrançla belirlediğini düşünen psikopat bir baba; babasından da tehlikeli görünen genç bir kız; aklını dinle bozmuş, itaatkâr bir anne ve tek kelime etmeyen, sabit bakışlı, ürkütücü küçük bir kız. Yannick Bérubé ne pahasına olursa olsun bu deliler evinden kurtulmak zorunda, aksi takdirde hayatını kaybedecek… ya da aklını!

İNTERNET  10TL  //FUARDA 5 LİRAYA ALMIŞ OLDUM


"Hepimiz bir gün öleceğiz, ama böyle ölmek istemiyorum..."

Reykjavík kendini bahara teslim ederken Kleifarvatn Gölü'nde tuhaf şeyler olmaya başlar. Gölün suları çekilmiş, eskiden dört metre suyun altındaki toprak açığa çıkmıştır. Gölün adeta kustuğu iskeleti Sunna bulur. İçkiyi fazla kaçırdığı bir gecenin sabahında yürüyüşe çıkan kadın, önce bunun bir hayvan iskeleti olduğunu düşünür ama kafatasında delik olan iskelet bir insana aittir...

Reykjavík Cinayet Masası'ndan dedektif Erlendur ve yardımcıları Elínborg ile Sigurdur Óli Rus yapımı bir dinleme cihazına bağlı bir şekilde gölün dibinde yatan iskeletin kime ait olduğunu anlamak için araştırmalarına başlarlar. 

Kurbanın hikâyesi onları Soğuk Savaş yıllarına kadar uzanan büyük bir aşk ve ihanet öyküsüne götürecektir...
İNTERNET  21 TL  //FUARDA 10 LİRAYA ALMIŞ OLDUM


İstediğim ,listesini yaptığım kitaplar için sanal fuarları bekliyorum .Genel olarak fuar bana göre  kafa dağıtmalık kitaplar için avantajlı fiyatlarıyla gayet iyi bir alışveriş oldu.




3 Kasım 2014 Pazartesi

KURTLARA SÖYLE EVE DÖNDÜM




Bu kitap acayip hisler uyandırdı bende..Kiler marketin indirim şenliğinde kitap yığınıyla boğuşurken rastladım.İlk önce ismi çekti beni..İnsanlar kitapların ismine önce aldanıyor zaten..Çok başarılı seçilmiş bir isim-hatta kitabı yazmadan önce seçildiğini düşünüyorum -
indirimle 5 liraya düşüyordu kitap ve ikinci ilgi çekici yan buydu:))
Kitap hakkında araştırma yaptığımda kitabın yazarına bu kitap için iyi bir fon verilmiş.Yani kitap yazılıp basım için fon aranmamış..hiç kitap yazmamış birine al sen şu kitabı yaz diye bir para veriliyor :)) bu kitaba ön yargılı başlamamız için iyi bir neden aslında ..zoraki cümleleri olan bir kitapla karşılaşacağım derken gayet akıcı hiç sıkmayan uzun bir öykü okumuş oldum..
Kapağını kapattığımda öyküyü yaşamış gibi bir his vardı içimde ve gerçekten sevdiğim kitaplar kategorisinde kitaplığımda yerini aldı..
okuyun derim!!

spoiler;

Aşk insanı büyütür; önce hissettirdiği tarifsiz mutluluk sonra kaybetmenin verdiği derin acıyla...

Günün birinde kimselere bahsedemeyeceğiniz türde bir sevgiye kapılırsanız?

En derine gömmeniz gereken ve ne kadar uğraşsanız da bir türlü peşinizi bırakmayan. Yok olup gideceğine zamanla daha da büyüyerek varlığınızı kaplayan ve sonunda ta kendiniz olup size dönüşen bir sevgiye?

Her bitişin yeni başlangıçlara açılan bir kapı olduğunu hatırlatan Kurtlara Söyle Eve Döndüm, önyargıların yalnızca gerçek sevgiye boyun eğdiğinin de güzel bir kanıtı...
(Tanıtım Bülteninden)


1 Kasım 2014 Cumartesi

ASİ MELEKLER


Kış demek kitap demek..Kendine daha fazla zaman ayırmak demek..Uzun gecelerde okurken uyuyakalmak demek..
Asi Melekler ilk çıktığında liste başı olan bir kitaptı.Ben o sıralar almış fakat her zamanki gibi popülerliği bitince okudum :)niye öyle bir şey yapıyorsam :))
Popülerken alıp iyi bir para ödüyorum popülerliği bitip fiyatı ucuzlayınca okuyorum :)))
Kitabın çevirisi gerçekten çok başarılıydı.Tarihle iç içe geçmiş fantastik bir roman olmuş.Sadece fantastik romanları sevenler için değil tüm kitapseverler için tavsiyemdir.

spoiler;

Evangeline 12 yaşındayken annesi öldü, babası onu New York'ta Azize Rose manastırına bıraktı. Şimdi 23 yaşında, yeminine sadık bir rahibe. Dünyada en nadide melek resimlerinin ve "melekbilim" konusundaki en zengin kitap koleksiyonunun bulunduğu kütüphaneden sorumlu. 

Rockefeller ailesinin sanat etkinliklerini, zengin ve tuhaf bir adam olan Percival Grigori adına araştıran sanat tarihçisi Verlaine'den gelen mektup, Evangeline'in hayatını kökünden değiştirecektir. Verlaine ve Evangeline, Tanrı'nın lanetine uğramış asi meleklerin soyundan olan Nefiller ile Melekbilimciler arasında yüzlerce yıldır süren kanlı bir savaşa katılmak zorunda kalacaklar. Bulgaristan'da bin yıl önce bir melek cesedinin bulunduğu gizemli Rodop Dağları'ndan Paris'teki Montparnasse mezarlığına kadar pek çok cephede sürmektedir bu savaş…

"Asi Melekler düşmüş eski melekleri modern dünyaya salıveriyor ve sonuç yıkıcı. Trussoni dikkatinizi açılış sayfalarından yakalayıp, gizemler kanatlanana kadar bırakmayan bir kutsal gerilim kitabı yazmış."
Keith Donohue, Çalınan Çocuk'un yazarı

"Asi Melekler neredeyse halüsinasyon etkisine sahip. Yozlaşmış, psikolojik ve dini öğeleri zengin ve tuhaf bir tabloda kaynaştırıp, okuru gerçekliğin şokuyla yüz yüze getiriyor." 
Time 

"Danielle Trussoni'nin Asi Melekler'i heyecanlı, harika bir okuma. Nefes kesici, aldatıcı ve -benzetmeyi bağışlarsanız- şeytanca iyi."
Raymond Khoury, Son Tapınak Şövalyesi'nin yazarı



benim için tek kötü yanı 2.sinin de çıkacak olması..arada zaman uzayınca seri kitaplar aynı heyecanla okunmuyor.