çok önce başlamıştı aslında sohbetimiz..
yaklaşık 2 yıl kadar önce..
hani insan böyle hiç tanımadığı birini ''seneler önce camii avlusuna bırakılmış kardeşi''kadar yakın görür ya ..heh işte öyleydi bu..
baktık ki sohbetler kahvesiz gitmeyen bir hal aldı;bayramda buluşalım lafı döküldü ortaya..
...
sabah gökgürültüsüyle uyanmıştım..öyle ki şimşek her çaktığında aşağıdaki araba alarmları da karışıyordu yağmurun uğultusuna..
annemin ''kızım bu yağmurda nereye gidiyorsun''cümlesini arkamda bırakıp alelacele bindim arabaya..
hoş;eğer o planı yapmamış ve kahve sözü verdiğim kişi O olmamış olsaydı , yağmurlu havada tek yapacağım battaniyeme kıvrılıp kitap okumak olurdu..
ama o miss gibi toprak kokusunda okuduğum en eğlenceli kitaptı dia.. insanın kitapları kadar yakın dostları olmalıymış ..kitapları kadar hüzünlendiren,kitapları kadar güldürebilen amaçsızca..
-fularlı tayt olayına hala gülümsüyorum..hayatımda duyduğum en sevimli hikayeydi...-
5 yorum:
sorma sormaaaa bende aklıma geldikçe 32 dişmoduna geçiyorum hemen :D
annem direk yüzüme bakıyoo ben basıyorum kahkahayı... delirdi bu oğlan diyor işine geri dönüyor :D çok keyif aldım sohpetten zoi cim inşallah yakın zamanda tekrarlamak ümidi ile
diaaa eveett:)
daim olsun efendim :)
siz de buyrun:)
Ah dostluklar, nerde başladıkları hiç önemli değil.
Bİr vidanın yuvasına tam oturması gibi bişi bu:)
Yorum Gönder